LEZZET YOLCULUĞU, GAZİANTEP'TEYDİ...
Show Tv’de ki Lezzet Yolculuğu’muza yemeğin başkenti
Gazientep’de başladık. Gaziantep her gittiğimde başka bir yemeğini öğrenip
mutfak kültürüne hayran kaldığım bir şehir. Baharatın, acının, sarımsak ve
soğanın bol kullanıldığı Gaziantep mutfağı ülkemizin en zengin mutfağıdır.
Gaziantep’de ki ilk durağımız “Beyran” denince akla gelen
ilk isim olan “Sakıp Usta Paça Beyran Kebap” oldu. Her zamanki gibi Sakıp
ağabeyimiz bizi gülen yüzüyle karşıladı. Ben Sakıp Ustanın yapmış olduğu Beyranı,
oda benim söylediğim türküleri sevdiği için Beyran yapımına türkümüzle
başladık. Sakıp Ustanın kulağının pasını attıktan sonra ustamızda yemeye
doyamadığımız Beyranı hazırlamaya başladı. Sakıp ustanın en büyük sıkıntısı
Beyran’a çorba denmesi. Osmanlı aşçılarının padişahlara yapmış olduğu bu yemeğe
günümüzde çorba denmesine oldukça içerleniyor Sakıp ustamız. Siz siz olun Sakıp
ustaya gittiğinizde Beyrana çorba demeyin.
Gaziantep denince akla gelen ilk lezzet hiç kuşkusuz ki
baklava. Gaziantep’e gidip baklavanın yapımını görmemek, tadına bakmamak olmaz
dedik ve İmam Çağdaş’ta soluğu aldık. Oldukça steril bir ortamda baklavalarını
yapan İmam Çağdaş’ta yediğimiz baklavaların tadı hala damağımızda.
Gaziantepli hemşerilerimizin ikindi vaktinde bir araya
geldikleri ve kahve içip meşk ettikleri ikindi sazı için Tahmis Kahvesi’nin
yolunu tuttuk ve mis gibi kahvelerimizi yudumlarken, bir yandan da Gaziantep’in
güzel türkülerini dinledik.
Tahmis Kahvesinde dinlediğimiz güzel türküler karnımızı
acıktırdı. Ve soluğu Yörem Gaziantep Sofrası’nda aldık. Mekanın ustası Zekiye
hanım karşıladı bizi. Zekiye hanıma mekanda Zeko abla diyorlarmış. Zeko
Abla’mızla dillere destan 2 Gaziantep yemeğini yaptık. “Analı Kızlı” da Anaları
Zeko ablam, kızlarıda ben yaptım. Gaziantep’e gelip etli kuru dolma yapmamak
yememek mümkün mi. Zeko ablamızın bize yaptığı ikinci yemekte Etli Kuru Dolma
oldu. Hepimiz Zerde ve Sütlaçı biliriz. Peki bu iki tatlının aynı kasede
olduğunu hiç gördünüz mi? İşte Zeko ablamın icadı olan Sütlaç Zerde’yi yiyince
damakta yer eden tatlılar arasında ona da yer verdik.
Gaziantep tarihinde hanları ve hamamlarıyla bilinen bir
şehirdir. Geçmişten bugüne gelirken hanlar ne yazık ki yerini otel kültürüne
bırakınca eski hanların bir çoğu yıkılmaya başladı. İşte Gaziantep’de bu eski
hanlardan biri restore edilerek Bayazhan Restoran açılmış. Oldukça güzel bir
işletme olan Bayazhan’da Ekşili Köfte, Yuvalama ve Antep’in dillere destan
lahmacununun tadına baktık.
Gaziantep’te kaldığımız süre içerisinde bize ev sahipliği
yapan Şirehan Otel’in restoranına indiğimizde bizi Cevdet ustamız karşıladı.
Antep’in en meşhur kebaplarından olan Ali Nazik, Küşleme ve Simit kebabını
Cevdet ustamızın hünerli ellerinden yedik.
Antep’e gidip katmer yememek olmaz dedik ve soluğu Katmerci
Zekeriya Usta’da aldık. Mehmet Usta bizi gülen güzüyle karşıladı. Ve kendisiyle
birlikte 150 yıllık Gaziantep tatlısı olan Katmeri yaptık. Gerçi benim pek
yaptığım söylenemez ama Mehmet ustamızın yapmış
olduğu nefis katmerleri soğuk sütle birlikte yedik. Gaziantep’e
gittiğinizde katmer yediğinizde mutlaka yanına bir bardak soğuk süt
içmelisiniz.
Gaziantep’teki bir başka durağımızda Cerit Yeniyapan
Köyüydü. Gaziantep’e 25 km.
uzaklıktaki bu şirin köyün geçim kaynağı hayvancılık. Tarımda yapan köy halklı
davul zurnalarla bizi karşıladı. Köyde yer alan dokuma atölyesini ziyaret
ettikten sonra, keçilerin içine dalıp süt bile sağdık. Ardından köyün maharetli
hanımlarının yapmış olduğu Firik Pilavı, İçli Köfteyi ve burma kadayıfın tadına
baktık. Sevinçle coşkuyla karşılandığımız Cerit Yeniyapan köyünden hüzünle
yeniden görüşmek dileğiyle vedalaştık.
Gaziantep’in kebapları, baklavaları, katmerleri kadar
Kahke’si de meşhurdur. Hal böyle olunca bizde Akşam Simit Fırının kapısını
çaldık. İbrahim ustanın hazırlamış olduğu Gaziantep kurabiyesi olarak da anılan
Kahke’leri büyük bir keyifle yedik.
Gaziantep’de ki son durağımız Keloğlu Mağarasıydı. Antep
müziğinin önemli isimlerinden biri olan Sayın Faruk Lök ve ekibi çiğköfte
eşliğinde bize unutamadığımız bir müzik ziyafeti tattırdılar.
Gaziantep hem mutfağıyla, hem müziğiyle, hem de sıcacık
insanlarıyla hep yüreğimizde olacak bir şehrimiz. Daha şimdiden özledik.